Gez Keyfim Gez © 2024

Hakkımızda


"Sırt çantamıza" çok fazla deneyim sığdırdık. Hem grup gezilerimizde, hem de bireysel gezilerimizde biriktirdiğimiz yeni dostluklar, anılar, bilgiler ve görsel arşivimizle kısa sürede büyüdük. Arada bir geriye yaslanmak, bacaklarımızı uzatmak ve bu deneyimleri hatırlamak istiyoruz. Biriktirdiğimiz bu güzellikleri bir blog sayfasında okumak güzel olmaz mıydı?

Tüm dünyaya yayılan "selfi" bağımlılığı bizleri "fotoğraf çağına" taşırken, aniden "seyahat çağı" içerisinde buluverdik kendimizi. Bu çağ da kapanıyor. Şimdi görsel hikayelerimizi sırt çantamıza koyup, dijital çağa yelken açmaya hazırlanıyoruz.

 

TARİHTEKİ GEZGİNLER
Tarihteki gezginler çağımızda olduğu gibi rahat ulaşım imkanlarına sahip değillerdi. Zor koşullarda kimi at sırtında, kimi deniz yoluyla, kimi ise yürüyerek aşındırmış yolları. İnsanlık tarihinin seyrini değiştiren birçok salgın hastalığa rağmen keşifler devam etti ve her çağ bu keşiflerle yeniden şekillendi. Çağları ticaret, istila, bilim, sanat, inanç, coğrafya, felsefe, dil, doğa, kültür ve tıp gibi birçok alanda biçimlendiren gelişmelere öncülük eden kişiler, tarihteki gezginlerdi. Kimisi bazı imparatorluk veya devletlerin gizli görevlisi olarak yollara düşmüş olsa da, maceralarla dolu seyahatleri, günümüz gezginlerine ilham vermeye devam ediyor.

MODERN GEZGİNLER
Merak duygusu, dopamin hormonunun salgılanmasına neden oluyor bilim insanlarına göre. İnsanlar bu sayede kendilerini mutlu hissediyorlar. Gezginlik, insanlık tarihi kadar eski. Merak duygusu ise en güçlü tetikleyicilerinden. Modern çağın gezginlik tanımı değişti. Küresel seyahat endüstrisi “gezginlik” kavramını yeniden şekillendirdi. İnsanlardaki merak duygusunu diri tutmak için birçok yöntem geliştirdiler. Bunlardan biri çeşitli marka sponsorlukları ile desteklenen “travel influencer” mesleği. Modern gezginler keşfetmiyor ama keşfedileni yeniden sunuyor. Aylar süren seyahatnameler yazmak yerine blog yazıyor, vlog çekiyor ve sosyal medya platformlarında saniyeler içinde paylaşıyorlar.

İLHAM VEREN HİKAYELER
Farkında olmasak da hepimizin ihtiyacı olan ortak bir nokta var; Tüm olumsuz deneyimlere rağmen, ümitlerimizi yeniden canlandıran hikayeler anlatmak, dinlemek ve paylaşmak. Bu hikayeler dünyayı değiştiren başarıların yer aldığı hikayeler değil. Sıradan insanların ilham veren hikayeleri. Anlatanın da, dinleyenin de kendiyle ilişkilendirebildiği, farkındalık geliştiren, iç açıcı hikayeler. Bu hikayeler sayesinde umutlanıyor, empati kurabiliyor, mücadele etmeye karar veriyor ve en önemlisi fikir edinebiliyoruz. İnsanların ortak bir zeminde buluşabildiği bu paylaşımlara, duygularımızı harekete geçiren ve gerçek hayatlardan esinlenilmiş kurgu hikayeleri de ekleyebiliriz.

YENİ NESİL SEYAHATLER
Yeni nesil seyahatçiler, bilmedikleri hikayeleri dinlemek ve bu hikayelerin bir parçası olmak için yola çıkıyorlar. Eski seyahat anlayışı ruhumuzu, bedenimizi ve zihnimizi dönüştürmeye yetmiyor. Birkaç yıl önce deniz kenarında güneşlenmek, yazlıklarda veya otellerde dinlenmek “tatil yapmanın” karşılığı idi. Son zamanlarda ise farklı deneyimler, yeni yaşam tarzlarımızın bir parçası olmaya başladı.

DÖNÜŞTÜREN SEYAHATLER
Seyahat etmenin kanıtlanmış birçok faydasından söz ediliyor. Depresyonun azaltılmasına, yenilenmeye, zihinsel ve ruhsal arınmaya kadar birçok faydası listelenmiş durumda. En büyük faydası ise "farklı bakış açıları” elde edebiliyor olmamız. Yaşadığımız çevrenin dışına çıktığımızda, zihnimiz değişen çevrenin yardımıyla farklı düşünmeye başlıyor. Bu sayede alışkanlıklarımızdan çıkıyor, yeni şeyler deniyor, alışık olmadığımız çevre koşullarına uyum sağlayabiliyoruz. Bu dönüşüm özel ve iş hayatımızda da yansıma buluyor. “Değişmeye” başlıyoruz.

Birkaç yıl önce farklı fotoğraf etkinliklerine katılıp, hobi fotoğrafları çekiyorduk. Zamanla kendi rotalarımızı çizmeye başladık ve daha profesyonel düşünüp, bir fotoğraf topluluğu oluşturduk. Anılarımızın her biri bakış açılarımızı değiştiren hikayelerle doldu. Her yolculuktan sonra yenilikçi fikirlerle, daha çok empatiyle ve uzun soluklu dostluklarla döndük.

İçinde bulunduğumuz zamanın ruhunda insanların tatmin duygusu yön değiştirmeye başladı. Artık ürün yerine deneyim satın alıyoruz. Bu eğilim, uzun yıllara dayanan teknik bilgimizi binlerce fotoğraf severe ulaştırmak konusunda yön gösterdi. Bu sayede online platformlarda da boy gösterip, bilgi dolu içeriklerimizi paylaşmaya başladık.

PHOTOSENSIA’NIN DOĞUŞU
PhotoSensia, görsel hikaye anlatıcıları ve fotoğraf severler için kurulmuş bir topluluktur. Topluluğun adı, 2015 yılında marka olarak tescillenerek, Samet Güler ve Serap Caymaz tarafından hayata geçirilmiştir. Samet ve Serap, uzun yıllara dayanan deneyimlerinden ilham alarak, butik fotoğraf gezileri ve online bilgi paylaşım etkinlikleri düzenlemektedir.

PHOTO + SENSE
İsim, ingilizce karşılığı “photo” olan fotoğraf kelimesine “sense”, yani “duyu” kelimesi eklenerek doğmuştur. PhotoSensia’nın felsefesinde görsel elde etmek, sadece "çekim yapmak" anlamını taşımamakta, aynı zamanda görsel hikayelerle kazanılan deneyimlerin, yaşam biçimlerine uyarlanmasını da içermektedir.

SAMET GÜLER
Nereden başlamalıyım? Bu soruyu sorduğunuzda aslında “nerede olmak istediğinizi” de sorgulamaya başlıyorsunuz. Ben bu soruyu yaklaşık 22 yıl önce sorduğumda hayatıma “fotoğraf” girdi. Görme duyusunun mucizevi etkisi ruhuma temas ettiğinde, hissettiklerim fotoğraflarımda yansıma bulmaya başladı. Fotoğrafçılıkla tanışmadan önce hayatı gerçek anlamda tanımadığımı fark ettim. Hayata anlam veren detayları kaçırıyormuşum. Hayallerimde istikrarlı olmaya gayret ediyorum ve hayallerimi paylaştıkça dünyam büyüyor. Siz de uzun yolları ve ortak hikayeler biriktirmeyi seviyorsanız yolumuz bir gün kesişecek demektir.

 

https://www.youtube.com/c/PhotoSensia/videos

https://www.instagram.com/sametguler_photosensia/

https://www.facebook.com/SametGulerPhotoSensia/

https://500px.com/muhur

SERAP CAYMAZ
Üretkenlik hayatımın önemli bir parçası. Fotoğrafçılık, görsel hikaye anlatıcılığı, dijital içerik üreticiliği ve seyahat etmek en büyük tutkularım. Bu tutkularım yeni yerler, duygular, kültürler ve hikayeler keşfetmemde aracı oluyor. Kendimi bu şekilde ifade etmeyi ve bilgimi paylaşmayı seviyorum. Yolculuklarımda “kısaltılmış yolları” tercih etmiyorum çünkü kısaltılmış yollardan geçersem hikayelerimin eksik kalacağını düşünüyorum. Görsel dünyaya hayatımda yer verdiğimden beri “ışığın” dilini daha iyi anlıyorum ve ışıkla oynamayı seviyorum. Bu benim terapi yöntemim.

 

https://www.youtube.com/c/PhotoSensia/videos

https://www.instagram.com/serapcaymaz/

https://www.facebook.com/serapc

GÖRSEL HİKAYE ANLATICILIĞI NEDİR?
“Görsel Hikaye Anlatıcılığı” görsel materyaller kullanılarak anlatılan öyküdür. Aslında çok eskilere, mağara resimlerinin tarihine kadar uzanan ve dijital dönüşümle birlikte evrim geçiren bir paylaşım aracıdır. İnsanlar, “anlatmak” ve “dinlemek” üzere tasarlanmış harika bir özelliğe sahip. Bu özellik, kötüye kullanmadığımız sürece terapi etkisi yaratıyor, tedavi oluyoruz ve empati yeteneğimizi geliştiriyoruz.

Peki bir paylaşımın gerçekten görsel bir hikaye olup olmadığını nasıl anlarız? Aslında yazılı hikaye tekniklerine benzer tekniklerle hazırlanmaktadır. İlginç bir girişle başlar, gelişirek izleyiciyi öykünün içine çeker ve güçlü bir mesajla sonlanır. Özellikle markalar reklamlarında görsel hikayeleri sıkça kullanırlar.

Sosyal medyadan önce “gerçek veya tasarlanmış olayları anlatan düzyazı” anlamına gelen hikayeler yazar veya okurduk. Sosyal medya ve sürekli gelişen mobil telefon teknolojisi ile yazı dilinin yerini, fotoğraf ve video dili almaya başladı. Okumak yerine bir dakikada hikayeyi öğrenmiş oluyoruz.

Uzun yazıları okuyan insan sayısı giderek azalıyor. Yapılan bir araştırmaya göre insanlar 72 saat geçtikten sonra duyduklarının sadece yüzde 10’u kadarını hatırlayabiliyor. Görselli anlatımlarda ise bu oran yüzde 65’lere çıkıyor. İnsan psikolojisini iyi analiz eden sosyal medya mühendisleri birçok özellik geliştirdi. Kaydırmalı fotoğraf yükleme, anlık hikaye paylaşma, fon için müzik seçebilme, sinematik filtre seçenekleri, animasyonlar, kullanıcı dostu uygulamalar ve fazlası. Kısacası modern teknoloji bizi “görsel hikaye anlatıcısı” olmamız için teşvik ediyor. 

İyi kurgulanmış görsel paylaşımların duyguları harekete geçiren güçlü bir etkisi var. Görsel bir hikaye paylaşmak istiyorsanız anlam, değer ve içtenlik katın.  Ancak bu noktada çok fazla detay içinde kaybolmamak gerekiyor. Çünkü görsel hikayelerin temel amacı “mesaj” iletmektir. İzleyici olarak gün içerisinde çok fazla görsel ve bilgi akışında kaybolabiliyoruz. Bu nedenle izleyicilerin zamanını çok almamaya dikkat etmek gerekir. 

Yazılı bir hikayede konu, güçlü bir anlatım, duygu aktarımı, dil kuralları, karakterler, olayların gelişimi gibi bileşenler mevcut değilse okuyucunun ilgisini çekmez. Aynı durum görsel hikayeler için de geçerli. Görsel bir hikaye anlatmak istiyorsanız konuyu anlatan doğru kompozisyonlarla çekilmiş iyi fotoğraflarınız veya video çekimleriniz olmalı. Sadece fotoğraf kullanacaksanız yazıyla da beslemeniz gerekebilir. Ancak video görüntüleri, fon müziği, doğal sesler, efektler gibi tamamlayıcı detaylarla zenginleştirdiğinizde, “görsel bir hikayeye” imzanınızı atabilirsiniz. 

 

Öğrenin, okuyun, takip edin.

YOUTUBE Ücretsiz ve Uygulamalı Bilgi Paylaşım Kanalı
https://www.youtube.com/c/PhotoSensia/videos

INSTAGRAM 

https://www.instagram.com/photosensia/

https://www.instagram.com/gezkeyfimgez

FACEBOOK

https://www.facebook.com/photosensia/

https://www.facebook.com/gezkeyfimgez