Gez Keyfim Gez © 2024

Kalp kalbe karşı; "Avusor Gölü"


Burada “yeşil”, en güzel tonlarıyla çıkar karşınıza. Yaylalar, sis ve bulutları en güleryüzlü halleriyle karşılar. Şelaleler, en coşkulu enstrümanlarını çalarken, akarsu ve dereler onlara türkülerle eşlik eder. Ah bir de ansızın dökülen ve yağmur damlalarında gizlenen o mısralar yok mu… patikalar ve taş köprüler geçit verse de, asırlardır buzul göllerde erimeyi beklerler...
 
 
Bıkmadan ve usanmadan gidilebilecek bir yer varsa, o da 1994 yılında milli park kategorisine giren Doğu Karadeniz’deki "Kaçkar Dağları Milli Parkı"dır. Ülkemizin kuzeyindedir ve en yükseği yaklaşık 3900 m’yi bulan muhteşem dağlara sahiptir. Büyük kısmı Rize Çamlıhemşin’de, küçük bir kısmı da Artvin Yusufeli ve Erzurum’da yer alır. Özellikle dağcıların, trekkingcilerin, raftingcilerin, kayakçıların ve manzara fotoğrafçılarının vazgeçemediği eşsiz doğa zenginliğinin yurdu burası.
 
Yürümeyi seviyorsanız Kaçkar Dağları Milli Parkı tam size göre. Patika yollardan türküler eşliğinde neşeli neşeli yol alırsınız. Bu yollar sizi Kaçkar zirvelerine kadar götürebiliyor. “Avusor Gölü” bu zirvelerden sadece biri.
 
 
Bu fotoğrafı, her yıl “PHOTOSENSIA” fotoğraf topluluğu olarak Kaçkar Dağları Milli Parkı’na düzenlediğimiz bir haftalık turumuzda mutlaka gittiğimiz, yaklaşık 2300m yükseklikteki Avusor Yaylası bölgesinde bulunan ve 2900 rakımlı “Kemerli Kaçkar Dağı”nın fon oluşturduğu, “Kalp Göl”de çektik.
 
Yaylaya Ayder üzerinden araçla ulaşabiliyorsunuz. Göle ise patika bir yoldan hafif tırmanışlarla çıkabiliyorsunuz. 2km’lik yürüme yolunu yaklaşık 1,5-2 saatte tamamlayabiliyorsunuz. Soğuğu sevenler için gölde yüzmek kesinlikle alışkanlığa dönüşüyor. Birkaç yıldır dağcıların ve trekkingcilerin yanısıra, fotoğraf severlerin de uğrak yeri olmaya başladı. Gölü yukarıdan fotoğraflamak için biraz daha tırmandığınızda gördüğünüz doğanın “kalbi” ile kalbiniz "karşı karşıya" kalıyor :) Özellikle fotoğraf çekme amacıyla gidiyorsanız ve imkanınız varsa gölün gün batımını, yıldızlarla olan rezonansını ve gün doğumunu fotoğraflayın. Göl etrafında kalabileceğiniz bir pansyion yok ne yazık ki, tek alternatifiniz çadır. Çadırınızı yayladan göle çıkışta taşırken zorlanmazsanız, muhteşem fotoğraflarla geri dönebilirsiniz. Göle mutlaka bilen biriyle çıkın. Aniden basan sis ile geri dönüşünüzde kaybolabilirsiniz.
 
 
Doğu Karadeniz bölgesinin “tatil konsepti” oldukça farklıdır. Yaz mevsiminde bile yağmurluk, polar, çorap, uzun kollu tişörtlerle doldurmanız gerekir çantanızı, tabiki yedek ayakkabıyla. 
 
Bireysel gidecekseniz, Trabzon’a uçakla, oradan Rize’de Pazar ilçesine Havaş servisiyle ulaşmanız gerekiyor. Buradan da özellikle yaz döneminde minibüslerle Ayder’e ulaşıp, Ayder’den de Avusor’a geçiş yapabilirsiniz. Kendi aracınızla gidecekseniz yolun yaklaşık 10km’sinin stabilize bir yol olduğunu bilmenizde fayda var.
 
Ulaşım Süreleri:
Pazar - Çamlıhemşin arası : Ortalama 30 dk.
Çamlıhemşin - Ayder arası : Ortalama 20 dk.
Ayder Yaylası - Avusor Yaylası arası : Ortalama 45 dk.
 
Siz en iyisi bizim ekiple, yani “PHOTOSENSIA” ile gelin :) Yoldu, konaklamaydı, yemekti düşünmeyin :) 2017 yılı için turumuz maalesef şimdiden doldu ama seneye katılmak için bize adınızı yazdırabilirsiniz.
 
İLETİŞİM;
 
 
 
Avusor merkezini biraz geçince geniş bir alanla karşılaşacaksınız. Bu alanda ister çadır kurabilirsiniz, ister pansiyonda kalabilirsiniz. Şimdilik alternatif sayılabilecek fazla pansiyon yok, belki biz bu yazıyı yazarken bir tane daha inşa edilmiş olabilir :) Yayla insanına göre sise ve yağmura çok fazla maruz kalmamak için en uygun dönem Ağustos’un ikinci haftası. Yeme – içme ihtiyacınızı pansiyonda karşılayabilirsiniz. Günübirlik gidiyorsanız en ideali yanınızda kumanya götürmeniz veya yayladaki kafede karnınızı doyurmanızdır. Karadeniz turuna çıkacaksanız ve özellikle Kaçkarlar'ı ziyaret edecekseniz, Avusor Yaylası'nı programınıza kesinlikle dahil edin...